AMORE INFINITO 102
Sonsuz aşk…
Bisiklet sezonunun 3 büyük turundan biri olan Giro
d’Italia, 102. edisyonu ile 11 Mayıs tarihinde Bologna’da başladı. İtalya’nın
bu büyük yarışı, köklerini kültüründen almasına ek olarak tarihe, geçmişe ve
geleneklerine selam durmasıyla bisiklet kültürünün ne denli derin bağlar ile
gönlümüze kanca attığını belli ediyor.
Sonsuzluk, sonsuz aşk. Akdeniz kültürünün diğer
kültürlerden farklı olarak gerçeklerden ziyade ruha, gönüle hitap etmesi gibi,
Giro’nun da Tour de France ve Vuelta a Espana ile karşılaştırıldığı zaman
bisiklet severlerde bıraktığı izlenim aynı. Sonsuz bir bağlılık ve adını
koyamadığınız, açıklamak isterken kullandığımız dilin eksik kaldığı duygular.
Geçmişe dönüp bakın. 102 ne demek farkındayız değil
mi? 1909 senesinde ilk kez düzenlenen yarış, o dönem kendi yarışları
Milano-Sanremo ve Giro di Lombardia’yı organize eden La Gazetta dello Sport’a
teklif edilir. O dönemlerde kendi bisiklet yarışını organize etmeyi planlayan
rakip gazete Corriere della Sera’dan önce davranmak isteyen La Gazetta gereken
para konusunda sıkıntı yaşasa da fikrin uygulanmasına karar verir. Ne de olsa
Fransa’da L’Auto gazetesinin organize etmeye başladığı Tour de France’ın
başarısı ortadadır.
Ve başlangıç tam 110 sene önce yapılır. Araya 1.
Dünya Savaşı girer, sonrasında da 2. Dünya Savaşı. Yıkılmış, moloz halindeki
Avrupa’da en büyük çöküşlerden birini yaşamış olan İtalya’nın baştan ayağa
kalkışını izler Giro. Şehirlerin, insanların ve kültürlerin tekrardan varoluşuna,
direnişine bir sembol olur. Pembe’nin açıklaması olur Giro…
Ölümler de görülür, efsanelerin doğuşu da.
Dolomitler ve bol virajlı tırmanışları bir yanda, Tiren denizi öte yanda.
Kasabalar, daracık yollar ve manzaralar eksik olmaz 21 etap süresince. Ahşap
panjurların üzerine bağlanmış pembe balonlar arasında geçer gider peloton.
Bir aşktır Giro. Pembeye sevda… Bu sene 3. hafta
parkur sebebiyle nefrete dönüşebilecek nitelikte. Akıl almaz derecede zorlu
koşullar, aşk yolunda çekilen çilenin kutsallaştırmasını sembolize edecek
adeta.
Bisikletin kayakla atlamadan transferi Primoz
Roglic, yeni dönemin herşeyi yapan adamı Tom Dumoulin, Messina Köpekbalığı
efsane Vincenzo Nibali, Süpermen Miguel Angel Lopez, geçen senenin en güzel
kaybedeni Simon Yates ve diğerleri…
Mayıslar bizim, Mayıslar Giro’nun…
Hoş geldin Giro, Ti Amo!
Yorumlar
Yorum Gönder