Tour de France - 3. Hafta Özeti (Viva Le Tour!)
-->
Bütün bir sene boyunca beklediğimiz, Temmuz ayının anlamı Tour de France’ın sonuna geldik. Bu ikonik yarışı kazanan ve Sarı Mayoyu sırtına geçiren INEOS takımının genç sürücüsü Kolombiyalı Egan Bernal oldu. Yeşil Mayo 7. kez Peter Sagan’ın olurken, Dağların Kralı Mayosu ise Romain Bardet’nin üzerinde Fransa’da kaldı.
Önceki 2 haftanın özetlerinde etap etap gittiğimizden, son haftayı da bu
şekilde yazmak istiyorum. Söylenecek ve konuşacak çok fazla detay var. Fakat
özet olarak şunu söyleyebilirim; Tour de France 2019 hakkında hislerim çok
karışık. Bu kadar güzel giden bir tur, beklentileri bu kadar aşmışken, son 2
gün yerle bir etti bizi. Ne bileyim, tadı çok güzel bir yemek yerken araya
kacçan limon çekirdeğini ısırırsın ya yanlışlıkla, tüm tadın kaçar. Öyle oldu
sanki. Veya olmadı. Bilemiyorum.
2014 yılından beri Tour de France’ı eş zamanlı takip ediyorum. Bisiklete
olan ilgimden dolayı önceki Tour de France’ların birçok kritik etabını Youtube
üzerinden izleyerek veya bulabildiğim tüm kitapları okuyarak toparlamaya
çalışıyorum. Benim eş zamanlı izlediğim Tour de France’lar arasında tartışmasız
en iyi tur olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta birçok uzmana göre Greg
LeMond’un 8 saniye farkla kazandığı 1989 Tour sonrası döneminin en iyi Tour’u
olduğu söyleniyor. Bu artarak giden heyecan fırtınasının dönüp dolaşıp küresel
ısınmaya yenik düşeceğini de asla tahmin edemezdik, ama işin doğrusu kazananı yağmur-dolu-fırtına
üçlüsü belirledi dersek yanlış olmaz.
16. Etap: Dinlenme günü
sonrası bir nevi bir dinlenme günü daha sayılıyordu bu etap, özellikle de Genel
Klasmancılar için. Kaçışa gitmeyecek kadar düz bir etap olduğundan sprinterler
için Paris etabı öncesi son tango oynanmasına kesin gözüyle bakılıyordu bu
etaba. Minik Avustralyalı “cep roketi” Caleb Ewan, Tour’a ne kadar hazır
geldiğini bu sefer örnekleyerek ispat etmiş oldu. Yaklaşık 250 metre geriden
sprinti açarak Viviani’yi geçmeyi başaran Ewan, 2019’daki ikinci etap
galibiyetini almış oldu. Etabın en büyük ve üzücü olayı, yarış favorilerinden
ve o güne genel klasmanda 9. sırada başlayan Astana lideri Jakob Fuglsang’ın
düşerek yarış dışı kalmasıydı. Danimarkalı sürücü muazzam geçirdiği 2019 sezonunda
bir kez daha Tour’da istediğini bulamadan evine dönmüş oldu.
17. Etap: Bir önceki günün
tam aksine, kaçışa gitmesine kesin gözüyle bakılan bir etaptı Pont du Gard ile
Gap arasındaki 200 km’lik etap. 34 sürücünün kaçışa girmesi bize birşeyler
anlatıyor olsa gerek. Tabii Astana liderinin yarış dışı kalması da bu kaçış
yoğunluğunda önemli bir faktör. Son bölümlere neredeyse 15 kişi ile gelen kaçış
grubu, tecrübeli isim Avrupa Şampiyonluk mayolu Matteo Trentin’in yaptığı atak
ile dağıldı. Onu yakalamaya çalışan Kasper Asgreen de başarılı olamayınca
İtalyan tam 37 saniye fark ile etabı Mitchelton-Scott’a getirmiş oldu. Takım
genel klasmancısı Adam Yates’in istediğini bulamadığı yarışta
Mitchelton-Scott’un 3 farklı sürücü ile 4 etap kazanması da ayrı bir ironi
oldu. Etap içerisinde peloton önünde INEOS sürücüsü Luke Rowe’un önünü kesen ve
ona düşme tehlikesi yaşatan Jumbo-Visma sürücüsü Tony Martin ile sonrasında onu
ensesinden tutarak birşeyler söyleyen Luke Rowe, yarış jürisi tarafından
diskalifiye edildi. İkili etap içerisinde barıştıklarını ve gülerek finishe
geldiklerini söyleseler de, jürinin kararı değişmedi. Böylece genel klasmanda
iki favorisi bulunan INEOS’da en önemli domestiklerden biri elimine olmuş oldu.
Jumbo-Visma ise Wout van Aert sonrası Tony Martin’i de kaybederek,
Kruijswicjk’ın işlerini zorlaştırdı.
18. Etap: Tour parkurunun
açıklandığı Aralık ayından beri en heyecanla beklediğimiz gün bugündü. Embrun
ile Valloire arasındaki 208 km’lik etabın için 1. Kategori Col de Vars
tırmanışı sonrası sürücüler sırasıyla Hors Kategori (yani o kadar zor ki
kategori verilememiş) Col d’Izoard ve Col du Galibier’i tırmanacaklardı. Hava
şartlarının da Alp’lerde pek iyi olduğu söylenemezdi. Yarışın vasat ismi Nairo
Quintana, takım arkadaşlarından yeterli desteği görmese de gurur atağını
yaparak etabı kazanmayı başardı. Genel klasman grubunun sağlı sollu ataklarına
iyi direnen Alaphilippe, herkesi şaşırtarak sarı mayosunu korumayı başardı. Bu
Fransızlara ufak da olsa bir umut verdi aslında. Fransızların bir diğer umudu
Romain Bardet ise genel klasman şansı kalmadığından dağların kralı mayosuna
oynayarak etabı 2. sırada bitirdi ve puantiye mayoyu sırtına geçirmiş oldu.
19. Etap: Saint-Jean-de-Maurienne
ile Tignes arasındaki etap birçok sürpize gebeydi. Etabın başlaması ile
birlikte son şansını kullanmayı düşünen ve kontrollü bir şekilde etabı domine
eden INEOS’tan ilk atak Bernal ile geldi. Orta bölümdeki Col de l’Iseran
tırmanılırken grubu döken Bernal, Alaphilippe’e de ölümcül hançeri indirdi. Bunların
hemen öncesinde, yarışın bana göre en favori ismi olan Fransızların umudu
Thibaut Pinot, yaşadığı sakatlıktan ötürü yarışı bırakmak zorunda kaldı. Bir
anda kendisini grubun gerisinde gördük ve kameraların ona çevrildiği anda göz
yaşları ile devam etmeye çalışıyordu. Yıllardır her yarışta aksilikler
yaşamıştı Pinot, ama bu kez neredeyse sarı mayonun ucundan tutmuş gibiydi.
Seneler sonra Ineos takımının zayıflığını ortaya çıkarabilen, içgüdüsel
atakları ile robotize takımları şaşırtmayı başaran Pinot, ağlayarak yarışa veda
etti. Hem de en güçlü haldeyken. Arabaya biniş öncesinde yanına gelen takım
arkadaşı William Bonnet’e sarılması ve akabinde bisikletinden inip yüzünü
kapatarak arabaya binişini sanırım hiç unutmayacağım. Ama bisiklet böyle bir
spor işte...
Etabın ilk ciddi tırmanışı Egan Bernal tarafından geçildikten sonra ileriki
bölümlerde yağmur/dolu/kar ile oluşan olumsuz hava koşullarına bir de toprak
kayması eklenince yarış nötralize edildi, yani etap erken sonlandırıldı ve Iseran’dan
geçiş süreleri dikkate alındı. Birçok sürücü buna itiraz etse de sanırım
sürücülerin güvenliği açısından olması gereken buydu ve böylece Egan Bernal
sarı mayoyu Alaphilippe’den devraldı.
20. Etap: Val Thorens etabı
öncesi olumsuz hava koşulları Alplerde devam ettiğinden etap 59 km’ye
kısaltıldı ve böylece yarışın bütün heyecanı gitmiş oldu. Yazının başında
bahsettiğim limon çekirdeği hissini de burada yaşadık. Heyecanla beklediğimiz
etapta neredeyse hiçbir şey olmadı ve Egan Bernal Paris’teki son etap öncesi
sarı mayoyu garantiledi. Formalite etap olacak olan Paris’te yarışı bitirmesi
artık ona yeterliydi.
21. Etap: Paris’teki şölen
tadında geçen etapta kameralara bolca poz verildi, gösteriler yapıldı ve
sonraki sprint finişinde kazanan bir kez daha Caleb Ewan oldu.
Kolombiyalılar genelde dini inançları yüksek bir toplumdur. Örnek
figürlerini de mitleştirmeyi çok severler. 22 yaş ile turun 2. Dünya Savaşı
sonrasındaki edisyonlarında sarı mayoyu kazanan en genç isim olmayı başaran
Egan Bernal da artık o figürlerden biri. İlk kez katıldığı Tour de France’da
böyle bir başarı elde etmesi, onun adına beklenen ama tahmin edilemeyen bir
başarıydı. Çok güçlü olduğunu biliyorduk ama kazanacak kadar tecrübeli mi, onu
tahmin edemiyorduk. 2650 metre irtifada bulunan Zipaquira’da büyüyen Egan
Bernal, Tour’un Alp etaplarında tüm sürücülerin oksijen için çırpındığı anlarda
belki de en rahat dönemini geçiriyordu ve bu avantajını çok iyi kullandı. Tour
de France’ı tarihte 5 kez kazanmış sadece 4 isim olduğundan bahsetmiştik. Bu
isimlerden Anquetil ilk sarı mayosunu 23 yaşında, Eddy Merckx ve Bernard
Hinault 24 yaşlarında, Indurain ise 27 yaşında kazanmıştı. Lance Armstrong’u bu
kategorilerin hiçbirine dahil etmiyorum. Bu da demek oluyor ki Egan Bernal’in 5
şampiyonluğu alabilmesi için önünde fazlasıyla yeterli zaman mevcut. Yeter ki
Quintana gibi patlamasın...
Tour de France 2019 bizim için çok heyecanlı, çok sürprizli ve bilinmezli
geçti. Şimdi sırada Vuelta a Espana var. Kaybedenler Kulübü olarak bilinen tura
Giro ve Tour de France’da istediğini bulamayan sürücüler göz diker genelde. Bu
dönemde istediğini alamayan isimlerin çokluğundan dolayı, Vuelta’nın da
heyecanlı geçeceğini tahmin etmek hiç de zor değil...
Yorumlar
Yorum Gönder